Her şey yolunda.. Yani sanırım..

Bilirsiniz ki her yeni okul yılı , her genç için bir umuttur.
Bende 'her genç' gibi yeni okulumda ve yeni yılda her şeyin daha güzel olmasını istedim.
Tabii bu sadece 'istek' olarak kaldı.
Tamam hayatım daha da güzelleşti.
Daha önce gitmediğim yerlere gittim. O yerlere aşık olup evime geri döndüm. Her gittiğim yerden geri dönmek benim için bir hayal kırıklığı olsa da, o günün bana kazandırdıklarını hayatım boyunca unutmayacağım.
Her gittiğimde bana evimdeymişim gibi davranan 'Dün Kafe' sahiplerini, sokakta 'Cumhuriyetimizi koruyacağız' dediğinde alkışladığım 87 yaşındaki dedeyi ve bunlara benzer yaşadığım pek çok şeyi unutmayacağım.Ayrıca bunlar Avrupa Yakasında değil, Anadolu Yakası'nın bana göre göz bebeği olan Kadıköy'de yaşandı.
Aşık olduğum tek ilçe olan Kadıköy zamanla aşktan öte farklı bi'şey oldu benim için. Onu anlatıp Kadıköy'ü sizin içinde özel yapmayacağım.

Konumdan çok uzaklaştım.
Bu yeni yılımın okul hayatımla değişeceğini biliyordum. Ama bu kadar olacağını düşünmemiştim.
Yani değiştim, insanlara bakış açım, kendim olmak dışında her şeyi yaptığımı düşünürken aslında her şeyin başında olduğumu hatırlatan bitmek bilmeyen vizeler ve finaller oldu.
En başından beri 'neden biz?'  desek de kendi yaptığımız tercihler yüzünden susuyorduk, hala susuyoruz. Susmaya devam edecekmişiz gibi gözükmüyor. Çünkü sınavların zorlukları yüzünden rektörlüğe bir dilekçe yazmaya karar verdik. 2 kişi olarak.
Bu konuyu da es geçip size üniversitenin güzelliklerinden bahsetmek istiyorum:

  • aileniz size hiç bir şekilde karışmıyor(buna notlarınız da dahil).
  • bir rahatlık geliyor , çünkü hiç bir şekilde (yoklama alan bir kaç hoca hariç) derslere gitme zorunluluğunuz yok. Yani gönlünüzce dersleri ekebilirsiniz.
  • istediğiniz insanlarla arkadaş olabiliyorsunuz.(istemediklerinize de gelişi güzel davranabiliyorsunuz kopya için bir zorunluluğunuz kalmıyor).
  • Notlarınız genelde okulun kırtasiyesinde oluyor ve istediğiniz zaman o notları alabiliyorsunuz.(bu tutum bizim bölüm hariç her bölümde var ve bu biraz can sıkıcı)
  • diğer insanlarında iki yüzlü olduklarını bildiğiniz için iki yüzlü davranıp en yakın arkadaş arama derdinde olmuyorsunuz. çünkü herkesle bir muhabbetiniz var. 
  • bu madde özelde okuyanlar için geçerli; okulunuzun içinde bir kuaför ve starbucks bulunuyor. Devlette de yemekler 1.5 lira civarı oluyor. bizim okulda yemekler 11 lira.


Neyse bu iyi yönler üniversite için can atmanıza yeterlidir diye düşünüyorum. Gerçekten psikolojik olarak rahatlama yaşarken bir anda geriliyorsunuz. Arkadaşınız yoksa çok bocalayacaksınız bunu size en başından söylüyorum. Ama bu geçmişinizde aynı okulda okuduğunuz arkadaşlarınızla aynı bölümü yazın demek değil. Zamanla arkadaş ediniyorsunuz. Benim gibi şanslıysanız okulun ilk günü sizinle hemen hemen aynı kafa yapısına sahip bir arkadaşınız oluyor. (canım bff'ime burdan selamlar olsun :) )

Bunlar dışında her şey normal okul hayatınızdaki gibi işliyor. Arkadaşlık ilişkileri, erkek-kız arkadaş muhabbetleri hep aynı. Ben daha farklı olur diye düşünmüştüm fakat hala durağan dsajkda. Zaten şu anda öyle bir belaya ihtiyacım yok. Gerçekten tam anlamıyla ben bir belayım ve bunun ile gurur duyuyorum. Canım özgüvenim sayesinde insanlarla başa çıkıp onlara bela oluyorum. Bu özelliğimle gerçekten gurur duyuyorum haddini bilmeyenlere hadlerinin sınırlarını bildirmek gerek.

Bu yazımı pozitif yanımı ortaya  çıkaran arkadaşlarıma itafen yazıyorum.Onlar sayesinde bu kadar pozitif ve sizi eleştirmeden bir yazı yazdım. Ama merak etmeyin eleştiri yaptığım bir yazı da bir kaç güne size sunulacak.

Hayırlı akşamlar ve mutlu hafta sonları :)
Çokca sevgiler..
Sorumsuz Günlük

Bu arada merak ettiğiniz şeyleri sorun diye link bırakıyorum: sorumsuzgunluk.tumblr.com/ask        

Yorumlar

Popüler Yayınlar