Yeniden Merhaba..
Bayağı oldu yazmayalı, biliyorum.
Ailemle biraz vakit geçirip kendime zaman ayırmak istedim.
Düşündüğüm şeyleri tek tek yapmaya çalıştım.
Yani hayal ettiklerimi gerçekleştirme olayına girdim.
İstanbul'un bu sıcağına dayanamayıp ailemle Balıkesir'de tatil yaptık.
Sanırım orası iyi geldi.
Tamam internet yoktu ama yine de iyiydi.
Sonrasında anneannemlerde vakit geçirdim.
En sevdiklerimle beraber güldüm , ağladım.
Hatta bazen susup sadece şarkı dinledik.
Müzik listemi güncelledim.
Daha fazla canlı şarkılar ekledim.
Melankoli olmaktan çıktım.
Canıma can katmak için full gezdim.
Tabii bu gezmelerin sonunda ailemden 'sevgilin mi var bu kadar çok geziyorsun?' sorularına maruz kaldım.
İnanın bana eğer sevgilim olursa ilk size söyleyeceğim canım meraklı ailem :D
En sevdiğim diziyi izledim..
En sevdiğim karakter öldü.
Ağladım.
Sonra diziyi tekrar baştan izledim.
Hiç mesaj atacağını düşünmediğim insanlardan mesaj aldım.
Moralim bozuldu, sonra düzelttim.
Daha sonra tekrar bozuldu.
Şu anda bozuk moralle yazıyorum.
Ondan bu sakinliğim, kinimi dışarı vuramamam..
Gerçekten hayatınızda olmaz dediğiniz şeylerin hepsinin arka arkaya gerçek olduğu bir dönem yaşadınız mı?
Ben bu dönemi yaşadım.
Sanırım bu dönemden sonra da Allah belamı verdi :D
Şaka bir yana bazen Ankaralı Turgut, bazen de Sezen AKSU dinlerken buluyorum kendimi..
Ya iyi miyim bilmiyorum işte..
Ve bunu 'nasılsın?' diye soranlardan da saklamıyorum.
Ne yani iyi olduğum dönemlerde beni kullandınız, şimdii kötüyüm kullansanıza yine!
Ama yemez dimi?
Çekemezsiniz o ruh halimi,sinir bozukluklarımı..
Bu yüzden benden uzaksınız HER BİRİNİZ.
Yazı yazmaya üşendiğim dönemde Youtube'da altyazı işine başladım.
Eğlenceli ama biraz sıkıcı...
6 dk lık video'ya 1 saat 10 dk alt yazı eklemeye çalışıyorum.
Dur durak bilmeden üstelik..
Yazılarımda bahsedilmekten hoşlanmayan insanlar varmış.
Bunu da gördüm bu dönemde..
Merak etmeyin, adınızı bile anmayacağım bundan sonra.
Bunu sinirle değil, gayet sakince söylüyorum.
Hepinizin karşısında ilk defa bir itirazın üstüne gitmektense kendimi geri çekiyorum.
Kırılmaktan-kırmaktan korkuyorum ilk defa.
Başıma ilk defa böyle bir şey geliyor çünkü.
Tepkisinin tam olarak ne olacağını bilemediğim insanlardan uzaklaşıyorum.
Yaptığım şeyler için ilk defa pişman oluyorum.
İnanın bana bu benim için ÇOK BÜYÜK bir adım.
Sanırım insani duygularımı geri kazanıyorum ve kazanmaya çalışırken korkuyorum.
Kötü ironilerin anası olarak tarihe geçicem ama, hayatınızda nadir olan fakat hiç bir zaman umursamadığınız o insan olmayı seviyorum.
Sanırım öncelikle hayatınızda olmayı seviyorum bir kaçınızın.
Sonrasında da aman diyorum.
Hayatının neresinde olursam olayım ama hayatında olayım.
Olay sadece aşk da değil meşk de..
Olay size verilen değeri görmemeniz de
Kendime verdiğim arada kızdığım, uzaklaştığım insanlarla yeniden iletişime geçtim ve her şeyin boş olduğunu anladım.
Sizden o küçücük hayal gücünüzü, bu yazının sonuna kadar kullanmanızı rica edeceğim.
Bir çizgi düşünün.
Beyaz.
Başı ve sonu belli olan.
Sonra bu çizginin üstünde ilerlemeye başlayın.
Çizgiden çıktığınız kısımları -çıktığınız yönde- dilediğiniz renkle işaretleyin.
İşaretlediğiniz yerlere bakın.
Eğer sol tarafta daha çok çizgi varsa gönlünüzün acı içinde kıvrandığını hissedin.
Sağ tarafta daha çok çizgi varsa mutluluğunuzu kendinize saklayın burda gönül acısı çeken insanlar var.
Daha sonra o çizdiğiniz çizgileri sayın.
Canınız sıkıldı çünkü neden diye sormadan bi sayın.
Saydıkça canınız yanıyorsa saymayı bırakın.
Canınız yanmıyorsa yanınızda olan insanlara sarılın. Bedenen yanınızda değillerse mesaj atın.
Sevdiklerinizle bir şeyler yapın..
Ailemle biraz vakit geçirip kendime zaman ayırmak istedim.
Düşündüğüm şeyleri tek tek yapmaya çalıştım.
Yani hayal ettiklerimi gerçekleştirme olayına girdim.
İstanbul'un bu sıcağına dayanamayıp ailemle Balıkesir'de tatil yaptık.
Sanırım orası iyi geldi.
Tamam internet yoktu ama yine de iyiydi.
Sonrasında anneannemlerde vakit geçirdim.
En sevdiklerimle beraber güldüm , ağladım.
Hatta bazen susup sadece şarkı dinledik.
Müzik listemi güncelledim.
Daha fazla canlı şarkılar ekledim.
Melankoli olmaktan çıktım.
Canıma can katmak için full gezdim.
Tabii bu gezmelerin sonunda ailemden 'sevgilin mi var bu kadar çok geziyorsun?' sorularına maruz kaldım.
İnanın bana eğer sevgilim olursa ilk size söyleyeceğim canım meraklı ailem :D
En sevdiğim diziyi izledim..
En sevdiğim karakter öldü.
Ağladım.
Sonra diziyi tekrar baştan izledim.
Hiç mesaj atacağını düşünmediğim insanlardan mesaj aldım.
Moralim bozuldu, sonra düzelttim.
Daha sonra tekrar bozuldu.
Şu anda bozuk moralle yazıyorum.
Ondan bu sakinliğim, kinimi dışarı vuramamam..
Gerçekten hayatınızda olmaz dediğiniz şeylerin hepsinin arka arkaya gerçek olduğu bir dönem yaşadınız mı?
Ben bu dönemi yaşadım.
Sanırım bu dönemden sonra da Allah belamı verdi :D
Şaka bir yana bazen Ankaralı Turgut, bazen de Sezen AKSU dinlerken buluyorum kendimi..
Ya iyi miyim bilmiyorum işte..
Ve bunu 'nasılsın?' diye soranlardan da saklamıyorum.
Ne yani iyi olduğum dönemlerde beni kullandınız, şimdii kötüyüm kullansanıza yine!
Ama yemez dimi?
Çekemezsiniz o ruh halimi,sinir bozukluklarımı..
Bu yüzden benden uzaksınız HER BİRİNİZ.
Yazı yazmaya üşendiğim dönemde Youtube'da altyazı işine başladım.
Eğlenceli ama biraz sıkıcı...
6 dk lık video'ya 1 saat 10 dk alt yazı eklemeye çalışıyorum.
Dur durak bilmeden üstelik..
Yazılarımda bahsedilmekten hoşlanmayan insanlar varmış.
Bunu da gördüm bu dönemde..
Merak etmeyin, adınızı bile anmayacağım bundan sonra.
Bunu sinirle değil, gayet sakince söylüyorum.
Hepinizin karşısında ilk defa bir itirazın üstüne gitmektense kendimi geri çekiyorum.
Kırılmaktan-kırmaktan korkuyorum ilk defa.
Başıma ilk defa böyle bir şey geliyor çünkü.
Tepkisinin tam olarak ne olacağını bilemediğim insanlardan uzaklaşıyorum.
Yaptığım şeyler için ilk defa pişman oluyorum.
İnanın bana bu benim için ÇOK BÜYÜK bir adım.
Sanırım insani duygularımı geri kazanıyorum ve kazanmaya çalışırken korkuyorum.
Kötü ironilerin anası olarak tarihe geçicem ama, hayatınızda nadir olan fakat hiç bir zaman umursamadığınız o insan olmayı seviyorum.
Sanırım öncelikle hayatınızda olmayı seviyorum bir kaçınızın.
Sonrasında da aman diyorum.
Hayatının neresinde olursam olayım ama hayatında olayım.
Olay sadece aşk da değil meşk de..
Olay size verilen değeri görmemeniz de
Kendime verdiğim arada kızdığım, uzaklaştığım insanlarla yeniden iletişime geçtim ve her şeyin boş olduğunu anladım.
Sizden o küçücük hayal gücünüzü, bu yazının sonuna kadar kullanmanızı rica edeceğim.
Bir çizgi düşünün.
Beyaz.
Başı ve sonu belli olan.
Sonra bu çizginin üstünde ilerlemeye başlayın.
Çizgiden çıktığınız kısımları -çıktığınız yönde- dilediğiniz renkle işaretleyin.
İşaretlediğiniz yerlere bakın.
Eğer sol tarafta daha çok çizgi varsa gönlünüzün acı içinde kıvrandığını hissedin.
Sağ tarafta daha çok çizgi varsa mutluluğunuzu kendinize saklayın burda gönül acısı çeken insanlar var.
Daha sonra o çizdiğiniz çizgileri sayın.
Canınız sıkıldı çünkü neden diye sormadan bi sayın.
Saydıkça canınız yanıyorsa saymayı bırakın.
Canınız yanmıyorsa yanınızda olan insanlara sarılın. Bedenen yanınızda değillerse mesaj atın.
Sevdiklerinizle bir şeyler yapın..
Saçmaladım.
Farkındayım.
Ama eğer bunları yapabilecek kadar düşünceliyseniz bana mesaj atın.
İçinizden gelen her şeyi yazın.
Size akıl verecek kişi ben değilim biliyorum ama mesaj atın işte! :D
Neyse daha fazla uzatırsam uykum gelecek.
Uzatmadan iyi geceler diyorum.
Bir sonra ki yazıda görüşürüz.
Umarım :)
Çokça Sevgiler,
Sorumsuz Günlük
bu arada merak ettiğiniz bir şey varsa diye: sorumsuzgunluk.tumblr.com/ask linkini de buraya bırakıyorum :)
Yorumlar
Yorum Gönder