Birikenler

Herkese Selam,
Bayağı oldu yazmayalı..
İçimi dökemiyorum çünkü dökecek bir halt kalmadı.
Sabır veyahut ona benzer hiç bir şey kalmadı bende.
Üzgünüm.

İnsanların uğruna bazı şeylere katlanmak zorunda olduğu şeyler vardır.
Kimisi yaşamak için, kimisi unutmak için katlanır. Bunları çoğaltabiliriz.
"Ben acaba ne uğruna bütün bu olanlara katlanıyorum?" diye soruyorum kendime, cevap yok.
Melankoli bir halde veya yas içerisinde değilim. Olmama gerek yok.
Hak etmeyen insanlar için yeterince üzüldüğümü düşünüyorum.
Çabalamayan, kendimden kaybettiren insanlar için yeterince kaybettim.
Kaybettiğim şeyleri arıyorum.
Yıllar öncesine geri dönüp her şeyi daha farklı yapmayı, çevremdekileri uyarmayı diliyorum.
İş işten geçtikten sonra bunların olabilitesi yok, farkındayım.

Kalkıp size burada edebiyat kasacak veyahut bazı şeyleri açıklayacak değilim.
Sadece ben insanları anlayama çalıştıkça kendimden veriyorum.
Özlediğim şeyler var. Herkesin vardır.
Yitirdiğim insanı  -gerçekten göçüp giden bir insandan bahsediyorum-, onunla geçirdiğim günleri, saatleri hatta saniyeleri özlüyorum.

Doğduğumdan beri el üstünde büyütülen, evdeki ilk torun/çocuk oldum.
13 yaşımda ölümle tanıştım. Bir insanı "toprağa" vermenin ne demek olduğunu 13 yaşımda anladım.
Gecemi gündüzümü hastalıklarıyla geçirdiğim,kendimi bildim bileli hasta olan tek insanı 13 yaşımda kaybettim.
Hayat her zaman iyi olmuyor. Dedem öldükten sonra da iyi olmamıştı zaten.
Ailem ve ben hiçbir şeyin aynı olmayacağını, hep bir tarafımızın eksik olacağını biliyorduk.
Elimize herhangi bir fotoğraf geldiğinde, doğum günlerimizde veya dedemin öldüğü günde bu günlerin dışında herhangi farklı bir günde bile özleyip saatlerce ağlayabiliyoruz.
Ben dedem öldüğünde babamın da ağlayabildiğini öğrendim.
İşin kötü yanı, bir hastanenin ihmali yüzünden kaybetmiştik dedemi..
O kötü günleri hatırlamak istemesem bile eski fotoğraflara bakarken kötü günlerde aklıma geliyor ister istemez.
Ben ne zaman böyle olsam çevremde birisinin olmasını (ailemden veya arkadaşlarımdan) hep istedim. Herkes ister. Arayabileceğim onca insan varken benim konuşmak istediğim tek kişi o toprağın altındaki insan.

Çünkü sadece onun beni anlayabileceğinin, benim yanımda olabileceğinin farkındayım.
Benim neler için üzüldüğümü bilseydi..
İnanın bana bu yazıyı okuyan birkaç kişinin annesinden emdiği sütü burnundan getirirdi.
Arnavuttu. Damarına bastın mı ,çıldırırdı.
En sevdiği insanların tek bir göz yaşına bile katlanamazdı.
Onun için saatlerce ağladığımızı bilseydi ne yapardı acaba ?

Aradan 7 yıl geçmesine rağmen ona sarıldığımda hissettiğim huzuru herhangi bir insanda hissedemedim hiç bir zaman.


Bu kasvetli yazım için hepinizden özür diliyorum.
Bundan sonra yazılarımı daha sık yazacağıma emin olabilirsiniz. :)
Sağlıcakla kalın.
Çokça Sevgiler,
Sorumsuz Günlük
bu arada merak ettiğiniz bir şey varsa diye: sorumsuzgunluk.tumblr.com/ask linkini de buraya bırakıyorum :)



Yorumlar

Popüler Yayınlar